Yaşam Sanatı

Programın amacı:

• Yaşamın tanımlanması
• Yaşamın anlamı ve günlük hayattaki yaşam formlarının sunulması
• Yaşam ile ölüm ilişkisinin sorgulanması
• Yaşamaktan var olmaya geçiş
• Yaşam ve sonsuzluk deneyimini yaşamak
• Yaşam farkındalığını yükseltmek
• Yaşam aşkı ve gizemini yaşamak

 
Programın içeriği:

Program sekiz seanstan oluşmakta ve 1 ayda tamamlanmaktadır. Her seansta yaşamın farklı boyutları, yaşam gizemi, anlamı ve yaşam farkındalığı ile ilgili teorik bilgilendirme yapılmakta, ardından pratik uygulamalara geçilmektedir.
 
1.Çalışma : Yaşam canlı varlıkların ana özelliğidir
2.Çalışma : Bir insanın yaşamı, yaşama önem katınca kutsal olur
3.Çalışma : Doyasıya yaşam şikayetsiz bir yaşamdır
4.Çalışma : Yaşam sanatçısı olmuş bir insan yaşamı bir sanat olarak yaşar
5.Çalışma : Gerçek yaşam uzunluk değil derinlik meselesidir
6.Çalışma : Ciddiyet kalbin kapanması, espri ise açılması demektir.
7.Çalışma : Yaşam bir sınav değil bir oyundur.
8.Çalışma : Yaşamsal sorumluluk bir görev değil, bir karşılık verme yetisidir.
 
Programdan Kazanacaklarınız:

• Yaşamı daha zevkle, dolu dolu yaşayacaksınız.
• Şimdinin ve şu anın farkındalığını yaşayacak ve geçmişten, gelecekten özgürleşerek gerçek olanla yüzleşeceksiniz.
• Yaşamaktan var olmaya geçiş yaparak dünyasal olandan varoluşsal olana geçeceksiniz. Böylece varoluşsal deneyimler yaşayacaksınız.
• Ölümün aslında yaşamın içinde yaşandığını algılayacak ve ölüm korkusundan özgürleşeceksiniz.
• Her anınızı farkındalıkla geçireceksiniz, böylece boşa harcanan zaman olmayacak.
• Yaşamın bir gizem, aşk olduğunu deneyimlerek, geçici şeylere önem vermeyi bırakacaksınız.

 

 
YAŞAM SANATI

Yaşam, tüm canlı varlıklarda doğum anından ölüm anına geçen sürede gerçekleşen olaylar bütünüdür. Yaşam, zaman ve olayla ölçülür.  

Ayrıca yaşam, canlı olma ve hayatta kalma durumudur. Bir canlı hayattaysa yaşam belirtilerine sahiptir. Canlıdaki yaşam belirtileri kaybolunca yaşam da sona erer. Yaşam, o yüzden canlı varlıkların ana özelliğidir. Yaşam, ölüme zıt olup, ölümün inkârıdır.

Yaşam tıpkı bir nefes gibidir, başı ve sonu belli olmayan yolculuktur, AŞK’ tır. Mutluluğu, sevinci, acıları, coşkuyu yaşadığımız bir var olma alanıdır yaşam. Yaşam, varmak istediğin yer ile çıktığın nokta arasında bazen kaybolmak, bazen yolda olduğunu fark etmek, bazen yarım kalan şeyleri görmek, bazense her şeyi durup izlemektir. Hatta bazen de kendinden dışarı kendini izlemektir. Belki de anıların hepsi ve geriye kalan izlerdir.

Yaşam ve Yaşamak
 
Yaşamı yaşamak sonsuzlukta var olmak demektir.  Yaşam hem içerde hem dışarda, her yerdedir. Yaşam, bitmeyen bir olgu, başı olmayan bir yol ve başlangıcı olmayan bir yolculuktur. O yüzden yaşam sonsuzdur. Eğer kendinizi geçici beden, zihin, duygular ile özdeşleştiriyorsanız o zaman yaşamı sınırlarsınız ve sonlu yaparsınız.

O yüzden yaşamı yaşarken acele etmeyin, bırakın yaşam içinizden aksın. Yaşamın biteceği endişesine kapılırsanız korkular başlar, her türlü korku sizi köleleştirir ve yaşam yolculuğunda mutsuz kılar. Yaşam risklerle doludur ve gerektiğinde risk alınmalıdır. Aksi takdirde yaşamın heyecanını kalbinizde hissetmezsiniz, o zaman her şey rutinleşir ve yaşamaktan sıkılırsınız.

Sonsuz olan varoluşu sonlu yaşamın içine sığdırmaya çalışmayın, egonun esiri ve kontrolcüsü olmayın. Varoluşun sizin yerinize kontrolcü olduğunu unutmayın, kendinize dışardan bakın ve sadece olayları gözlemleyin. İçinizi müthiş bir huzur kaplayacak.

Yaşam Farkındalığı

Yaşam farkındalığı arttıkça şu an ve şimdiki anı yaşarsınız. Gerçeğe giden yol, an’ı yaşamaktan geçer. Geçmişin izlerinden ve geleceğin beklentilerden uzaklaşmak için farkındalık yükselmeli ve yaşamanın anlamı keşfedilmelidir. Yaşamanın anlamı oyun oynamaktır, yaşamı kutlamaktır.

Yaşam farkındalığı arttıkça istekler durur ve ters yönde akış sonlanır çünkü siz ne kadar çok şey isterseniz o kadar engellenirsiniz. Akışa ters yüzmek, dünyevi istekler batağında sizi tutar. Bu bataklıktan çıkmak için önce kendinizin farkında olun, sonra yaşamınızın. Tatminlik, huzur hissine erişmek için farkındalık yükselmeli ve ebedilik boyutunda yaşanmalıdır. Zaman iyi değerlendirilmeli ve çarçur edilmemelidir. Zamanı boşa harcarsınız, yaşam tarafından harcanırsınız. Her anınızın, eyleminizin, düşüncenizin, duygunuzun ve nefesinizin farkında olun, her an uyanık, tetikte olun. Bu hal, disiplinli bir şekilde yaşandığında hayatınıza sonsuz saadet, neşe ve huzur gelecek.

Yaşam Boyutu

Ölüm, yaşamın içinde yaşanan bir boyuttur. Ölümü reddeden, yaşamı da reddeder. O yüzden yaşamı sevdiğiniz kadar, ölümü de sevmeniz gerekir, aksi takdirde ölümün karanlık yüzünü hep göreceksiniz. Ölümün güzelliğini gören, ölüm kapısından ışıltı içinde geçer ve yeni bir başlangıç yapar. Ölüm, yaşamın bir parçası olduğundan ölümü kutlayan aslında yaşamda yeniden dirilir.
Ölümün güzelliğini gören varoluşla dans eder ve yaşamı doyasıya yaşar. Yaşam kutlamasını kaçıran, ölümün kutlamasını da kaçırır. Yaşam ile kavga etmeyi bırakınca, kendinizle barış içinde yaşayacaksınız ve o zaman tüm içsel ve dışsal çatışmalar son bulacak.

Yaşam bir heyecandır ve yaşam yolunda ilerledikçe bu heyecanı tadarsınız. Yaşam konusunda kesinlik ararsanız yaşamınız sıkıcı ve rutin olacaktır, o zaman yaşamanın heyecanını kaçıracaksınız. Yaşamak, her gün sürprizler yaşamak ve hayata meraklı gözlerle bakmak demektir. Şaşırmayan insan donuklaşır ve yaşam sevincini kaybeder.

Yaşam Yolu

Yaşam yolunda ilerledikçe varoluşsal anlayış kazanacak ve içsel özünüzü keşfedeceksiniz. Bu yaklaşım tüm egosal dürtülerin son bulmasına neden olur. Ebedi yaşam ışığı sayesinde alçakgönüllülük, zenginlik gerçekleşir.

Yaşam yolculuğunda hiçbir şey kesin değildir, o yüzden bu yolculukta hata yapmaktan çekinmeyin. Önemli olan hata yapmamak değil, hatalardan ders almak, aynı hataları tekrar yapmamaktır.
Varoluşsal anlayışı kazanmak, tekâmül yolunda ilerlemek, yaşamı anlamanın, elde etmenin tek yoludur. Yaşamı doyasıya yaşamak için motivasyon ve canlılığı kaybetmemek gerekir.
Yaşamı güvence altına almaya çalışmayın çünkü bir sonraki anın neler getireceğini bilemezsiniz. Yaşam, gizemlerle dolu bir yoldur. Bu yolda sadece yürüyün ve varoluşsal akışa kendinizi bırakın.

Yaşam ve Aşk

Yaşam aşksız yaşanmaz, çevrenize baktığınızda her yerde aşkın esintilerini görürsünüz. Yaşam, varoluşsal aşkın dansıdır. Aşk, yaşamdaki en etkileyici, iyileştirici güçtür. Aşksız yaşam boştur. Yaşamda aşkı kaçıran tatmin, huzurlu, mutlu olamaz.

Aşk size zarafet katar, içinizi huzurla doldurur, sizi sevince boğarak, hayatınızı şiire, dansa dönüştürür. Böylece gerçekten yaşadığınızı hissedersiniz. Yaşamınıza aşk girince yaşamınız dönüşür ve güzelleşir çünkü aşk, bir anda dönüşüme neden olur. Aşk ile birlikte özünüz de çiçek açmaya başlar, yaratıcılığınız güçlenir ve yaşamınız zenginleşir.
Yaşama aşık olmak en büyük erdemdir. Yaşama aşık olan insanın hayatı alışkanlık olmaktan çıkar, her şey sevgiye dönüşür. Yaşama aşık olmak için sıkıcı hayat bırakılmalı, zenginleştirici, dönüştürücü hayat can bulmalıdır.

Aşk varoluşta en değerli şeydir, varoluşun kaynağıdır. Kendiliğinden gelen bir coşku, sevinç, mutluluk halidir. Varoluşsal aşk ifade edilemez, yaşamsal bir anlama sahiptir. Aşk kanıt gerektirmez, sadece yaşanır ve deneyimlenir. Yaşam ve aşk mantığa sığmaz.

Yaşamı dolu dolu yaşamak,
Aşkın özünüzde çiçek açmasını sağlamak,
Yaşamaktan varolmaya geçit yapmak,
Sonsuzluğu, ebediliği tatmak,

Dünyevi hayatın sıkıcılığından, varoluşsal hayatın haz dolu sonsuzluğunu deneyimlemek için, Dünya Değişim Akademisinde uygulanan Yaşam Sanatı Değişim Programını seçin , nedensizce mutlu olun, içinizdeki koşulsuz sevgiyle herkesi besleyin.